Hilafet .pdf

HALİFE'YE BİAT

Biat; kadın olsun erkek olsun, her müslümanın hakkıdır ve farzdır. Biatın farz oluşunun hadisten bir çok delili vardır. Bunlardan birisi Rasul (s.a.v)'in şu sözüdür : "Kim boynunda biat olmadan ölürse cahiliye ölümü ile ölmüştür." (Müslim; H. No: 1851)

Biatın müslümanlar için bir hak oluşuna gelince: Biatın içeriği buna delildir. Çünkü biat, müslümanlar tarafından Halife’ye yapılır. Halife tarafından müslümanlara biat yapılmaz. Nitekim sahih hadislerde müslümanların Rasul (s.a.v)’e biat ettikleri kesinleşmiştir. Şöyle ki; Ubade b. Es Samit'ten rivayetle demiştir ki:

"Rasul (s.a.v)'e zorluk ve kolaylıkta, işitmek ve itaat etmek üzere; emir sahipleri ile çekişmeyeceğimize, her nerede olursak olalım muhakkak orada hakkı uygulayacağımıza veya hakkı söyleyeceğimize Allah yolunda hiç kimsenin kınamasından korkmayacağımıza dair biat ettik." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.122 Bab 43, Müslim c. 6 s. 14, Nesei c.2 s.180)

Ümmü Atiyye'den rivayetle:

"Biz Rasulullah (s.a.v)'e biat ettik. Bunun üzerine o bana "Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmasınlar..." (Mümtehine) ayetini okudu. Ve bizi ölünün arkasından bağırıp çağırmaktan nehyettiğinde bizden bir kadın elini çekti ve dedi ki: "Falanca kadın benimle beraber (cahiliyyet matemi yapmıştı) ben de onu (yas tutarak) ödüllendirmek istiyorum dedi. Fakat Rasulullah (s.a.v) ona bir şey demedi. O kadın gitti ve geri geldi." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.125 Bab 49, Tecrid c.11 H. No: 1746)

Ebu Hüreyre'den rivayetle Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki:

"Kıyamet gününde üç kişiyle Allah konuşmayacak ve onları temize de çıkartmayacaktır. Onlar için acıklı bir azab vardır. O kimseler: 1. Arazisinde bir su kaynağı bulunupta yolcuları bunu içmekten men eden kişiler 2. Bir imama sadece dünyevi çıkarı için biat eden, Halife isteklerini yerine getirirse itaatına vefakar olup getirmezse itaatına vefakar olmayan adam 3. Bir kimseye mal satarken Allaha yemin edip 'bu mala şu kadar para teklif edildi de vermedim' diyerek alıcıyı kandıran kimse." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.124 Bab 48, İbni Mace H. No: 2870, Müslim; Kitabu'l İman 173)

Abdullah b. Ömer (ra)'den rivayette:
"Biz Rasul (s.a.v)'e işitmek ve itaat etmek üzere biat ettiğimizde -gücünüz yettiğince- kaydını ilave buyurdular." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.122 Bab 43)

Cerir b. Abdullah (ra)'den rivayetle Rasulullah (s.a.v) buyurdu ki:

"Rasül (s.a.v)'e işitmek ve itaat etmek üzere biat ettim. Bana -gücüm yettiği kadar- demeyi ve her müslümana samimi olarak nasihat etmeyi öğretti.." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.122 Bab 43)

Cünade b. Ebi Ümeyye'den rivayette:

"Übade b. Sabit hastalanınca yanına gittik ve ona dedik ki: Allah seni iyileştirsin. Sen bize Nebi (s.a.v)'den işittiğin ve sana Allah'ın faydalı kıldığı bir hadisi anlat. O da dedi ki: Nebi (s.a.v) Akabe gecesi bizi (Ensarı biat için) davet etmişti. Biz de biat ettik. Ubade dedi ki; "Rasül'ü Ekrem (Ensar üzerine bir borç olarak) bizden aldığı (akit ve misakta); hem zorluk hem de kolaylıkta, kederli ve neşeli anımızda işitmek ve itaat etmek, onu kendi nefsimize tercih etmek, kendilerinde Allah'ın kitabından kesin bir delile dayalı açık bir küfür görmedikçe emir sahipleri ile (idarecilerimizle) çekişmemek üzere biat ettik." (Müslim K. İmara   Bab 8 H. No: 1840/42)

Halife’ye biat müslümanların eliyle olur ve bu müslümanların hakkıdır. Zira biat eden onlardır ve onların biatı Halife için Hilâfet akdini gerçekleştirir. Biat elle tokalaşarak ya da yazılı olarak yapılır.

Abdullah b. Dinar anlattı ki: "Şahit oldum ki insanlar Abdulmelik'in (Halife olmasına) razı olunca, İbni Ömer dedi ki: "Yaz! Ben, Emiri'l Mü'minin Abdullah Abdulmelik'e; Allah'ın ve Rasulullah'ın sünneti üzere gücüm yettiğince sözünü dinleyip itaat etmeye karar verdim." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.122 Bab 43)

Biatın herhangi bir vasıta ile olması caizdir.

Biatın buluğ çağına girmiş kişi (baliğ) tarafından yapılması da bir şarttır; bu nedenle çocukların biatı sahih olmaz. Nitekim Ebu akil Zuhra b. Muabbed dedesi Abdullah b. Hişamdan (ki o Nebi (s.a.v) zamanını görmüştü) rivayet etti ki: "Ebu Akil'i annesi Zeynep binti Hamit Rasül (s.a.v)'e götürdü ve dedi ki; "Ya Rasulallah onun biatını al" Rasul (s.a.v): "O henüz küçüktür" deyip başını okşadı ve ona dua etti." (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.124 Bab 46)

Biat için kullanılan kelimelere gelince: Bu kelimeler çeşitli şekillerde olur. Ancak Halife'ye biat edilirken Halife; amellerinin Allah'ın kitabı ve Rasulü'nün sünneti üzerine olacağını, biat eden de; zorda, kolayda, sevinçli ve sıkıntılı zamanlarda itaat edeceğini muhakkak belirtirler. Ne zaman ki bir kimse Halifelik için bir Halife’ye biat eder ya da kendi dışındaki müslümanlar Halife’ye biat edip Hilâfet akdini gerçekleştirirler; İşte o zaman biat edenlerin boynunda biat bir emanet olur ve bu biatten dönmeleri de helal olmaz. Hilâfetle ilgili olarak inikat biatı tamamlanıncaya kadar biat edenin biattan dönme hakı vardır. İnikat biatı tamamlandıktan sonra ise Halife'ye itaat etmesi ve biatına bağlı kalması gerekir. Bu biatından dönmek istese bile bu isteği caiz olmayan bir istek olur.

Buhari'nin Cabir b. Abdullah'tan rivayet ettiği bir hadis-i şerifte "Bir bedevi Rasul (s.a.v)'e İslâm üzere biat ettikten sonra biatından vazgeçmek istediğinde; Rasulullah (s.a.v) ondan yüzünü çevirdi ve isteğini kabul etmedi. Adam daha sonra tekrar gelip: "Benden biatı kaldır" dedi. Rasulullah yine isteğini kabul etmedi ve o bedevi Medine'den dışarı çıkıp gitti. Bunun üzerine Rasul (s.a.v) dedi ki: "Medine körük gibidir. Pisliklerini fırlatıp atar temiz ve iyilerini açığa çıkarır" (Buhari Kitabu'l Ahkam c.8 S.124 Bab 45) Nafi'den rivayet edildiğine göre: Ömer bana dedi ki; Rasul (s.a.v)'i şöyle derken işittim: "Kim Allah'a itaatten elini çekerse kıyamet günü kendisi için hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın huzuruna çıkar." (Müslim: H. No: 1851)

Halife’ye biatı bozmak, Allah'a itaatten elini çekmek demektir. Bu biat, ister Hilâfet akdi için biat olsun, isterse itaat biatı olsun fark etmez. Ancak bir Halife’ye 'Hilâfet biatı' yapılmadan 'itaat biatı' yapılırsa biat eden kişi biatından geri dönebilir. Zira yukarıda zikredilen hadiste, kendisine Hilâfet akdi için biat edilmiş Halife’ye yapılan biatten geri dönmek nehyedilmiştir.